Türk siyasetinde mezhepsel açılım

Faraç Çobanoğlu yazdı: Türk siyasetinde mezhepsel açılım

Gündem 28.04.2023 23:07:00 0
Türk siyasetinde mezhepsel açılım

Önce Millet İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Ben Aleviyim’
çıkışının ardından 6’lı Masa’nın bileşenlerinden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun
da ‘Ben Sünniyim’ çıkışı Türk Siyasetinde ‘Mezhepsel Açılım’ olgusunun ortaya çıkışı olarak
yorumlamak mümkün.

Bu çıkışların arkasından ‘Yaraların Kaşıması’ şeklinde ilk tepkiler iktidar
tarafından gelmeye başladı. Çıkış istismar olarak değerlendirildi ve bu gibi konuların Türkiye’de
kapandığına vurgu yapıldı. Peki Kılıçdaroğlu ve Ahmet Davutoğlu ne amaçla bu çıkışları yaptı? Bununla
nerelere varmak istiyorlar? Elbette bu soruların cevapları konuya açıklık getireceği gibi siyasal
boyutuyla da önemlidir.

AK Parti iktidarları döneminde Mezhepsel Siyaset, etnik siyaset ve dinsel siyasetlere her zaman karşı
çıkıldığı söz ve demeçleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından kamuoyu sıkça duydu. Türk
Demokrasisi bu tarz siyasi anlayışlardan çok çekti; kesintiye uğradı ve bunun sonucunda ülkede askeri
darbeler yaşandı.

Hatırlanacağı üzere ve bizim de yetişkinlik yıllarımıza denk gelen Maraş, Sivas ve Çorum Olayları
yaşandı bu ülkede. Bu olayların özünde “Alevi-Sünni Çatışması” yer aldığı konusunda neredeyse hem
fikir olmayan yok. Gerek sağda gerekse solda yer alan aydınlar bu konuda mutabık kalmış ve bu
olaylar gündeme geldiği zamanlar telin edilmiştir. Bu mezhepsel çatışmalar ‘Kardeş Kavgaları’ olarak
tarihe geçmiş ve bu olaylardan ülke ve toplum olarak çok kan kaybetmişiz.
BU Çıkışlarlarla Verimek İstenen Mesaj…
Aday olması halinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt ve Alevi olmasından kaygı duyan 6’lı Masa
bileşenlerinden İYİ Partili bir vekilden geldi. Bu söylemin ardından Meral Akşener duyduğu siyasi kaygı
nedeniyle Kılıçdaroğlu’na “Kazanacak Aday” şerhini koyarak açık bir şekilde adaylığına karşı çıktı. Bu
konuda git-geller bir süre devam etti ancak ülkenin siyasal gündemi hızlıca ve sıkça değiştiği için bu
konuda kapandı.
Konu tam kapanmıştı ama bu kez işin odağında yer alan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yine açıldı. Bir
video yayınlayarak Alevi olduğunu açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu bunu neden yaptı? Sorusu sorulurken
Ahmet Davutoğlu da bir video yayınlayarak sünni olduğunu beyan etti. Bunu nasıl okumak gerekiyor
peki?
Öncelikle şunu söylemekte yarar var ki Ahmet Davutoğlu’nun çıkışı gündem olamadı. Kemal
Kılıçdaroğlu’nun çıkışı ise etraflıca değerlendirilmeye çalışıldı. Hem anlaşılmak istendi hem de tepkiler
ortaya kondu.

Bize göre Kemal Kılıçdaroğlu, kendi Aleviliğini ortaya koyarak seçime giden yolda özkaygısını yenmek
için bu çıkışı yaptı bir bakıma. Bu kimliği nedeniyle ‘Acaba bir alevi olarak seçimi kazanabilecek mi?
Sünni kesimlerden oy alabilecek mi?’ şeklinde kaygıları vardı ve bunu açıklayarak hem dışa vurdu
hem de bu kimliğini masum bir kılıfa büründürmek istedi. Başarabildi mi bilemiyoruz ama eğer bunun
içinde siyasi daha doğrusu oy kaygısı varsa, ancak seçildiği taktirde bunu anlayabileceğiz. Yoksa…

Ahmet Türk, Kılıçdaroğlu’nu Kutladı

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevilik videosunun yayınlanmasından bu yana HDP cephesinden her hangi bir
değerlendirme gelmemişti. Doğrusu HDP tabanında bu anlamda bir kaygının olduğunu söyleyemeyiz.
Ama Ahmet Türk, bir medya kuruluşuna yaptığı açıklamalar arasında bu konuya da değindi. Alevi
videosu nedeniyle Ahmet Türk, Kemal Kılıçdaroğlu’nu kutladı ve umarız seçildikten sonra da bu gibi
açıklamalar gelecektir, diye temennide bulundu.

Uzun zamandır, yani videolar yayınlanmadan önce de Kemal Kılıçdaroğlu’nun alevi kimliği konusunda
muhalefet kesiminde bir tepki yoktu zaten. İYİ Partili vekilin bu konudaki beyanı da pek taban
bulamamıştı, zaten amacı kendi milliyetçi-muhafazakar seçmenlerine bir mesaj vermekti.
Özcesi toplum, Kemal Kılıçdaroğlu’nun alevi kimliği ile pek meşgul değildi. Yapılan videolu çıkış gerekli
olmamakla beraber, Türk siyasi tarihinde de bir mezhepsel açılıma yol açmayacak gibi. Kemal Bey,
fuzuli bir açıklama yaparak tarihe geçti.
Saygıyla…


Anahtar Kelimeler: siyasetinde mezhepsel açılım