Hasan ANUK


Sevgisiz Yaşanmaz...

Sevgisiz Yaşanmaz...


Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba sevgili hemşehrilerim, otuz dört günü aşan bir süredir.

İstanbul`da idim hem UNICEF`in yaptığı dört günlük bir seminere katılarak engelliler adına eksiklerimiz nelerdir, bu konuda neler yapabiliriz diye on altı ülkeden katılan yabancı misafirlerimizle fikir alış verişinde bulunduk hemde iki önemli uluslar arası festivallere katılarak Mardin` i ve derneğimizi tanıttık. Tabii ki şahıs olarak dünyanın ve ülkemizin neresine gidersem gideyim, engelli bir birey ve onların sıkıntılarını, dertlerini en iyi bilen kişi olduğum için her yerde bu konuda tabiri caiz ise pür dikkat kesiliyorum. 

Buradaki en büyük amacım yüklendiğim misyonun sorumluluklarını hakkıyla verebilmektir aslında. Gönül isterdi ki ülkemizde bu konuda karşılaştığımız olaylarla gurur duyalım, sevinelim ama maalesef üzüldüğümüz olaylar daha fazladır. 

En yakın olay Konya Beyşehir` deki anne ve babalardan daha yakın bildiğimiz kutsal öğretmenlik camiasındaki ama bu camia ile uzaktan yakından hiç ilgisi olmayan sadece kendisini öğretmen zanneden bir bey efendinin üstelik kendisine emanet edilmiş zihinsel engelli bir çocuğumuza yaptığı zulümdür. Diğer üzücü bir olayda babası otuz altı yaşındaki Ercan Yayla tarafından ağladığı için dövülen iki buçuk yaşındaki Edanur un felç olmasıdır. 

Başka bir örneği Balıkesir in Erdemli ilçesindeki on altı yaşındaki G.H. ` ye kırk dört günlük tecavüz zulüm`ü başlı başına bir insanlık dramıdır. Özellikle elleri öpülmeye, sevgiye ve saygıya layık yaşlılarımıza üstelik yaşlılarımıza saygı haftasında Tekirdağ bakım evinde gördükleri eziyeti anlatmaya dilim varmıyor bunların bir çoğu yaşlılığın ötesinde engelliler. 

Neler oluyor arkadaşlar ! içimizde sevmeyen, sakinleşemeyen hatta ve hatta utanmayı unutan bir ruh mu taşımaya başladık. Unutmayalım ki alemlerin efendisini bile Allahuteala görme engelli bir kişiye yüzünü çevirdiği için abese suresinin ilk ayetleri ile uyarmıştır. Bu ikazdan sonra saygı ve sevgi abidesi Resul `ü Ekrem efendimiz engellilere öyle değer vermiştir ki her atadığı valinin yardımcılığına veya vekilliğine bir engelliyi vekil kılmıştır. Günümüz için örnek bir davranıştır. Yetkili mevkilerde bire bir o sorunu yaşayan kişiler görev alırsa kader arkadaşlarının problemlerini daha iyi anlayacaktır. sohbeti bağlamak gerekirse hepimiz birbirimizi sevmek zorunda değiliz ama yaratandan ötürü yaratılanı hoş görmek zorundayız ve saygı duymalıyız. 

Unutmayalım ki herkes bir engelli adayıdır. Hayatımızda empatiye önem vererek birbirimizi anlamak en büyük erdem olmalıdır. Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum engelsiz yarınlara.

Yunus emre gür
21.12.2016 17:15:42
Yorumuzu cok begendim bir konu hakinda sizinle konuşmak isterim hocam

İhsan ALTUNDAĞ
29.05.2018 09:14:48
Harika bir yazı sağolun varolun sayın başkanım...