Mardin'de oynanan Mardin 1969 Spor – Bursaspor karşılaşması sonrası sosyal medyada hızla yayılan "Bursa kafilesine saldırı" iddiaları, görüntüler ve sahadaki tanıklıklarla örtüşmedi. Bu durum, özellikle kritik maçların atmosferinde sıklıkla görülen "algı savaşları" meselesini yeniden gündeme taşımış oldu.
Birçok sosyal medya hesabı ve bazı yerel yayınlar tarafından servis edilen karelerde, polislerin kalkanlarla koridor oluşturduğu anlar öne çıkarıldı. İlk bakışta bir saldırı ihtimali çağrıştırsa da, bu tür görüntüler aslında yüksek riskli maçlarda standart güvenlik prosedürleri.
Gözlemlenen detaylar, tribünlerden sahaya atılan az sayıda yabancı madde dışında fiili bir saldırı olmadığını doğruluyor. Buna rağmen karelerin "saldırı varmış" gibi sunulması, spor kamuoyunda algı karmaşası yarattı.
Karşılaşmadan önce sosyal medyada provokatif paylaşımların artmış olması, maç atmosferindeki hassasiyeti yükselten unsurlardan biriydi. Mardin 1969 Spor yönetimi bu nedenle bilet satışlarını internet üzerinden kapatarak riskleri azaltmaya çalıştı. Bu karar bile aslında kulübün gerilimi düşürme çabasının bir göstergesi.
Hem maç içi hem maç öncesi güvenlik kayıtlarının ortak noktası şu:
Bursaspor kafilesine yönelik herhangi bir saldırı, fiili müdahale veya kötü muamele yaşanmadı. Futbolcuların, yöneticilerin veya gazetecilerin hiçbirine yönelik temas olmadığı belirtiliyor. Hatta bir pozisyonda beton zeminde kayan Bursasporlu futbolcuya ilk müdahaleyi Mardin 1969 Spor yedek kulübesi yapıyor.
Polisin kalkan açmasının nedeni ise tamamen güvenlik protokolü; bu görüntüler, bazı yayın organlarınca çarpıtılarak farklı bir anlam yüklenmiş durumda.
Dikkat çeken noktalardan biri de bazı siyasi figürlerin görüntüleri bağlamından kopararak açıklamalar yapması. Olayları yerinde görmeden yapılan bu yorumlar, sporun zaten gergin olan atmosferini daha da politize ederek bilgi kirliliğini büyütüyor. Bu tür çıkışların özellikle bölgesel hassasiyetlerin yüksek olduğu ortamlarda yankı bulması kaçınılmaz hâle geliyor.
Lider Mardin 1969 Spor'un 7 eksikle sahaya çıkıp 2-1 mağlup olması, tribünlerde doğal bir gerilim yarattı. Ancak yaşananlar, "birkaç su şişesi atılması" seviyesinin ötesine geçmedi. Maç bitiminde ise iki takım oyuncularının birbirine sarılarak soyunma odasına gitmesi, gerilimin tribünle sınırlı kaldığını gösteren önemli bir detay. Mardin 1969 Spor yöneticilerinin ve teknik ekibinin, atılan az sayıdaki cisimlere karşı Bursasporlu futbolcuları korumaya çalışması da olayın sıcak anlarındaki gerçek tabloyu ortaya koyuyor.
Gerçek tabloyu özetlersek:
Bu nedenle yaşananların, "saldırı" başlığıyla değil, "algı yönetimi" bağlamıyla değerlendirilmesi gerektiği net biçimde görülüyor.