Kızıltepe ilçesi Akziyaret Mahallesi (Köyü) Kılduman yolu üzeri Arafat mezrasında bulunan medresenin müderrisi ve öğrencileri, haberlerin yalan ve iftira olduğunu söylediler.
Geçtiğimiz günlerde bazı basın yayın organlarında “IŞİD militanları Kızıltepe’de eğitiliyor” şeklinde çıkan haberde yer alan yerin Medrese eğitimi veren bir kurum olduğu ortaya çıktı.
İLKHA ajansı tarafından servis edilen haberde, IŞİD kampı olarak gösterilen binada 17 öğrencinin İslami ilimler eğitimi aldığı bir medrese olduğu açıklandı.
Haberlere konu olan binanın 2 oda, mutfak, banyo ve tuvaletten oluşan bir medrese olduğu ve kapılarını ilk kez İlke Haber Ajansı’na açtığı aktarırdı.
Kızıltepe ilçesi Akziyaret Mahallesi Kılduman yolu üzeri Arafat mezrasında bulunan medresenin müderrisi ve öğrencileri, İLKHA’ya haberlerin yalan ve iftira olduğunu söylediler.
Medrese öğrencilerinden Müslüm Gündüz, “Burası bir medrese ve ilim tahsili yapıyoruz. Nehu, Saf, Tefsir, Kur’an-ı Kerim ve mantık terimlerini okuyoruz. Şu an ise aldığımız dersleri tekrar ederek ezberliyoruz. 4 yıldır ilim okuyorum ve bir seneden beri bu medresede ilim tahsili yapıyorum. Bizim hakkımızda çıkan haberlerin hepsi yalandır. Bize bu iftira yapıldıktan sonra medrese avlusuna duvar yerine çektiğimiz çadırı söktük. Kendi kendilerine bir haber çıkarıp uydurmuşlar.” dedi.
IŞİD kampı olarak tanıtılan yerde 17 öğrencisinin olduğunu ve isteyen herkesin burada ilim öğrenebileceklerini belirten Medrese Müderrisi Mehmet Beşir Düzgün ise şunları söyledi: “Şırnak’ın İdil ilçesindenim. Büyük alimlerin yanında ders aldım. Diyarbakır’da 9 sene medrese dersi verdim. Daha sonra Ceylanpınar’da ders vermeye başladım ve şu anda ise burada medresedeki öğrencilere ilim dersi veriyorum. Allah’ın yardımı ve hayırseverlerin katkısıyla yaklaşık iki sene önce bir medrese inşa ettik. Ve şuanda da medrese öğrencilerine ders veriyorum. Toplamda yaklaşık 13 senedir medrese öğrencilere ders vermekteyim. Öğrencilere verdiğimiz dersler ise eski medrese kültürü yani eski kitaplardan ders veriyoruz.
Şuanda bu medresede 17 öğrenciye ders vermekteyim. Ders verdiğimiz kitaplar ise, Nehu, Sarf, fıkıh siyer Tefsir den oluşuyor. Eski medrese dönemlerinde ne ders veriliyordu ise bizde aynı dersleri veriyoruz. Diyarbakır, İdil ve Kızıltepe’den öğrencilerimiz var. Yani bölgede ilim öğrenmek isteyen buraya gelip medrese ilmini öğreniyorlar. Özel olarak kimseye verdiğimiz bir ders yok ilim öğrenmek isteyen gelir bizde onlara öğretiyoruz.”
Bahçede Ezber yapan öğrencilerin dikkatinin dağılmaması için medresenin etrafını çadırla kapattıklarını ifade eden Düzgün, “Biz ilk önce medresenin projesini 4 katlı olarak yaptık. Avludaki bahçe ise medresenin yapılacağı yerdir. Ama maddi imkânsızlıktan dolayı bu gördüğünüz yeri geçici olarak öğrencilerin ilim tahsili görmeleri için yaptık. Medrese ve bahçesinin etrafını telle örerek çadırla kapattık. Çünkü öğrenciler bahçede ezber yapıyorlar, abdest alıyor. Medresemiz yol üstü olduğu için hem öğrencilerin dikkatinin dağılmaması hem de kimse bizden rahatsız olmaması için kapatmıştık. Sonradan hakkımızda bunlar ‘IŞİD’dir ve IŞİD karargâhıdır’ diye iftira ve karalamadan sonra bizde bahçedeki çadırı kaldırdık. Kim bize bu iftirayı atmışsa Rabbim hakkımızı onların yanında bırakmasın, onları Allaha havale ediyoruz. Bu iftirayı atanlar gelsinler, isterlerse medresenin duvarlarına da kaldıralım dışarıdan baktıklarında içeriyi de görsünler.” dedi.
Kıyamet gününde bu iftirayı kendilerine atanlardan Allah ve Resul’ü huzurunda şikâyetçi olacağını söyleyen Düzgün, “Bizim medresemizi İŞİD kampı olarak gösterenler iftira atıyorlar. Bize büyük bir haksızlık yaptılar. Değil İŞİD ile ilişkilendirmeyi hiçbir siyaset ve dünyevilikle alakamız yok. Biz sadece burada ilim öğretiyoruz. Ahiret günü Allah’ın ve Resul’ünün huzurunda bu insanlardan şikâyetçi olacağız ve bunları affetmeyeceğiz. Hakkımızı arayacağız ve insanların da bize yapılan iftirayı kabul etmemeleri gerekir. Bu söylentiyi hakkımızda söyleyenlere ve herkese kapımız açıktır. Bizim yanımıza gelsinler böyle bir şey var mı yok mu gelip yerinde görsünler. Onlara çayda yemek de ikram ederiz. Yoksa kulaktan duyma sözlerle böyle bir hakareti bize reva görenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Eğer gerçekten bizi tanımak istiyorlarsa kapımız herkese açık gelip bizi bizden tanısınlar.” diye konuştu.
Bu iftirayı atanların İslam dinini hedef aldıklarını, dinle alakalarının hiç olmadığına dikkat çeken Düzgün, “Anladığımız kadarıyla bizi hedef gösterenler bunlar dinden rahatsızlar. Bu iftirayı bize atanlar beni tanımıyor, bizde onları tanımıyoruz. Bunlar şahsı kendilerine hedef etmemişler, bunlar İslam dinini kendilerine hedef göstermişler. İslam dinini kendilerine hedef gösterenler dinle hiç alakaları yoktur. İslam dinine hakaret ediyorlar. Allah ve Resulüne hakaret etmiş olur. Haliyle böyle insanların dinle hiç alakaları yoktur. Belki bazıları namaz kılıyor, oruçta tutuyor ama namaz kılıp oruç tutmakla kâfi değildir. Bunu çok iyi bilmeleri lazım imanı kurtarmazlar ve dinden uzaklaşmışlar imansızdırlar. Münafıklar şekline giriyorlar. Zahiren namaz kılıyorlar ama cemaatlerde oturdukları zaman bizi IŞİD ile ilişkilendiriyorlar. Böyle şeyleri Müslümanların arasına sokuyorlar, Müslümanlarda bunlara kanıyor. Kim bir şey yaparsa hemen Müslümanları ve ehli imanın üstüne atıyorlar. Bu hem İslam’a hem dine hem de Allah ve Resulüne hakarettir.
Artık bu hakaretleri yapanlar bunu terk etsinler ve bilsinler ki eski müşriklerle arkadaştırlar. Bu medreseyi açıp öğrencilere ders verdiğimiz için bizi hedef göstermişler. Bunun başka bir anlamı yok.” dedi. (İLKHA)