Mardin'de yaşayan 69 yaşındaki Ekrem Ayanoğlu 60 yıldır terzilik yaparak geçimini sağlıyor. Yarım asrı geçen meslek yaşantısı sayesinde önce 4 çocuğunu ve daha sonra eşini üniversitede okuttu. Usta terzi 60 yıllık meslek hayatına 30'u aşkın çırak yetiştirerek gelişen teknolojiye rağmen mesleğini sürdürmeye devam ediyor.
Mardin Haber'den Cemal Çetin'in haberine göre, Mardin’in Artuklu ilçesinde yaşayan 69 yaşındaki Ekrem Ayanoğlu, Tarihi Revaklı Çarşı'da 60 yıldır terzilik yapıyor. Hazır giyimin terzilik mesleğini bitirme noktasına getirmiş olmasına rağmen hala sipariş alıp kıyafet diken Ayanoğlu, küçük dükkanında 30’u aşkın çırak yetiştirip Türkiye'nin farklı illerine gönderdi. İşinden kazandığı gelirle 4 çocuğunun yanı sıra eşinin de üniversite okumasını sağlayan Ayanoğlu, teknolojiye kafa tutarak işini yapmaya devam ediyor.
Terzilik sayesinde okuttuğu eşi emekli bile oldu
Meslekte 60'ncı yılına girdiğini kaydeden Ayanoğlu, "Küçük yaşlardan itibaren bu işe başladım. Meslekte 60 yılı geride bıraktım. Askerliği bitirdikten sonra 1975 yılında ben bu dükkanı açtım. Şimdiye kadar 30’u aşkın çırak yetiştirdim hepsi birer usta olup başka illerde kendi atölyelerinin sahipleri oldular. İki kız ve iki erkek çocuklarım var eşim ve benimle birlikte toplam 6 nüfuslu bir aileyiz çocukların hepsini okuttum çok şükür hepsi üniversitelerini bitirdiler daha sonra eşimde okumak istedi kendiside okudu 4 yıllık üniversite mezunu olup diplomasını aldıktan sonra Halk Eğitim Merkezinde işe başladı ve şu an emekli oldu bende emekli oldum.
Tüm geçimimi bu dükkân da yapmış olduğum terzilik sayesinde kazandığım ve çabaladığım mesleğim sayesinde çocuklarımın hem okumasına hem de askerliklerini yapmalarına yetti. Daha sonra eşimi okuttum kendisi şuan emekli oldu bende emekli oldum çok şükür ama yine de bu mesleği sürdürmeye devam ediyorum.
Mesleklerin devam edebilmesi için çırak bulamıyoruz artık
Ayanoğlu, artık çırak yetiştiremiyoruz kimse çalışmak istemiyor yanımıza gelip meslek öğrenmek isteyenlere bizler yardımcı oluyoruz ancak gençlerimiz artık eskisi gibi mesleklere yönelmiyorlar.
Yetiştirmiş olduğum çırakların hepsi iş sahibi oldular. Kendi dükkanlarını atölyelerini açtılar. Fakat şimdi kimse çalışmıyor artık devir değişti eskiden çocuğunun meslek öğrenmesini isteyen aile bireyleri ya da babası getirdi dükkanın kapısına kadar ve şunu söylerdi usta benim oğlum senin yanında çalışsın ve bir meslek öğrensin fakat şimdi ki gençlerimiz artık çalışmak istemiyor. Eskiden aileler çocuğumuza haftalık verme yeter ki bir meslek sahibi olsun diye ancak şimdi öyle şeyler kalmadı çırak yetiştiremiyoruz. Çok kötü bir dönemde yaşıyoruz. Çırak yetiştiremediğimiz için mesleklerimiz tek tek unutulmaya ve ölmeye terk ediliyor. Eleman yetiştiremediğimiz için bizler son usta olarak kaldık. Bizler de bu mesleği bıraktıktan sonra artık bu mesleği sürdürecek kimse kalmıyor.
Eskiden bir çok meslek bulunurdu marangoz, berber ve bakırcılar vardı ve birçok meslek maalesef öldü artık o meslekleri yapan ustalar kalmadı. Şuan yapmış olduğum terzilik mesleği de yine aynı şekilde Mardin’de son birkaç usta kaldık terzilik mesleği de ölmek üzere. Ve bu mesleklerin ölmesinin en büyük sebeplerinden biri çırak yetiştirememek mesleği öğrenen çıraklar olmadığı için yavaş yavaş bitme aşamasına geldi.
Eskiden bu meslekler çok kıymetli mesleklerdi kız istemeye gidildiği zaman öncelikle mesleği işi sorulurdu hangi mesleği yapar diye sorarlardı terzi, bakırcı ya da marangoz diye söylendiği zaman kızlarını meslek sahibi olan insanlara verirlerdi ancak memur olan kişiye kolay kolay kız vermezlerdi eskiden memur maaşı çok az olduğu için meslek sahibi olan insana kız vermeyi daha çok tercih ederlerdi. Ancak şimdi ki gençlerimiz meslek sahibi olurlarsa güzel olur ama pek bi umudumuz kalmadı çünkü çalışamıyorlar ustası kendisine bir şey söylediği zaman hemen alındıkları için meslek sahibi olamıyorlar, eskiden bizler ustamızdan çok azar işittik çok sopa yedik bizler hep hoş görüyorduk usta bizim için baba gibiydi ancak şimdi ki gençler artık tahammül edemiyorlar
Yaklaşık yarım asırlık ütü ile mesleğini sürdürüyor
Meslekte 60'ncı yılına girdiğini kaydeden Ayanoğlu, Şu an kullanmış olduğum ütü 45 yıllık bundan önce kömürlü ütü kullanırdık içine köz koyardık ve öyle ısıtırdık, ütü biraz ısınmaya başladıktan sonra elbiseleri ütülemeye başlardık. Ancak şimdi elektrikli ütüler çıktı ve işler daha kolaylaştı.
'Okumanın Engeli Olmaz'
Ekrem Ayanoğlu’nun eşi Selma Ayanoğlu kendisini okutan eşinin büyük fedakarlıklarla hem çocuklarını hem de kendisini okuttuğunu dile getirerek sözlerine şöyle devam etti: “Eğitim hayatı benim için her zaman ön plandaydı, küçüklüğümden beri hayalimdi okumak. Evlendikten sonra eğitim hayatım yeniden başladı.
Evlendikten sonra okul okumaya başladım ikinci liseyi okurken çocuklarım da vardı. Ticaret lisesi çıkışlıydım daha sonra ikinci lisede giyim bölümünü okudum ve mezun oldum. Liseden mezun olduktan sonra okumayı bırakmadım ve Üniversite okumaya devam ettim bir yandan okul bir yandan çocuklar aynı zamanda evin işleri derken hepsini aynı anda yapmaya çalışıyordum hem çocuklarıma bakıyordum hem okuyordum hem de çalışıyordum bunların hiç biri benim için engel olmadı eğitime engel olacak hiç bir şey yoktur kesinlikle. Ben dört yıllık işletme bölümü lisans mezunuyum okul okurken aynı zaman da Halk Eğitim Merkezinde çalışıyordum emekli oldum ve daha sonrasında bir yerde çalışma şansım olmadı. Her zaman gençlere söylediğim şey ilk başta eğitim gelir eğitiminizi tamamladıktan sonra her şey sırasıyla oluyor.”