Trabzon Gazeteciler Cemiyeti tarafından, İçişleri Bakanlığı öncülüğünde, “81 İl Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Trabzon’da Buluşuyor” projesi kapsamında Türkiye genelinde 81 ilde görev yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanları Trabzon’da bir araya geldi.
BAŞKANLAR KURULU TOPLANDI
12-14 Kasım arasında gerçekleşecek olan buluşmada Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu 23. Başkanlar Kurulu da toplandı.
GÖRÜŞ VE ÖNERİLER PAYLAŞILDI
TGK Yönetim Kurulu’nun ve diğer kurulların toplantıları yapılarak sektöre dair görüş ve öneriler paylaşıldı. Şehre gelen başkanlar turistik ve tarihi değerleri görme şansı da yakaladı.
DÜNYADA DENGELERİN DEĞİŞTİĞİ BİR DÖNEM
Heros Otel’de yapılan Başkanlar Kurulu’nda konuşan Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ersen KÜÇÜK, “Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu 23. Başkanlar Kurulu toplantımıza hoş geldiniz. Düzenlenen bu toplantının meslektaşlarım için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu 23. Başkanlar Kurulu toplantısıyla Trabzon’da bir arada olmaktan dolayı mutlu olduğumu dile getirmek istiyorum. Günümüzdeki süreçte zor zamanlardan geçiyoruz. Dünyada dengelerin değiştiği bir dönem. Malum 2 yıldır korona virüsle verilen bir mücadele var. Küresel salgın sıkıntıları katladı, katlamaya da devam ediyor. Bizler basın emekçileri ülkemizin çıkarlarını ön planda tutarak hareket ederken, ekonomik sıkıntılarla da boğuşuyoruz. Gazete, televizyon, radyo ve internet gazeteleri gerçekten zor durumda. Reklam ve ilan gelirleri ile ayakta durmaya çalışıyorlar.” dedi.
İNTERNET VE BASIN MESLEK YASASININ ÇIKMASI GEREKİYOR
KÜÇÜK, şöyle devam etti: “Bilfiil gazetecilik yapan binlerce basın çalışanını kapsam dışı bırakan yıpranma hakkı konusu çözüm bekliyor. Gazeteci olmayanların önüne geçmek için en acil şekilde internet yasasının çıkması lazım. Ayrıca basın meslek yasasının da çıkarılması gerekiyor. Gerçek şu ki basının sorunlarını meslek örgütleri olarak yerelde bizler, çatı örgütümüz olarak Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu dert ediniyor, ekonomik sıkıntıların çözümü noktasında ciddi çalışmalar yapıyor, çözüm önerilerini de ilgili yerlere ulaştırıyor, takipçisi oluyoruz. Bizim mesleğimiz toplumu ilgilendiren sorunların aydınlatılması için ışık tutar. Yapılan hata ve haksızlıkların giderilmesini sağlayan, başkalarının haklarını savunmak için kendi yaşantısını hiçe sayan bir meslektir.
Bu güzel mesleğimizi en güzel şekilde gelecek nesillere bırakmalıyız. Bunun için hepimize sorumluluklar düşüyor. Başkanlarımız bizleri layıkıyla temsil etmeye çalışıyorlar. Onlara destek olmalıyız. Birlikte hareket etmeliyiz. Özetleyecek olursak tüm bu saydığımız talepler hepimizin ortak dilini oluşturuyor. Hepimiz aynı talepleri dile getiriyoruz. Tarihte olduğu gibi günümüzde de destansı görevleri başaran Anadolu basınının, halkın haber alma hakkını mesleki sorumluluk bilinci içinde fedakarca yerine getirme çabasını tekrar vurgulamak istiyorum. Demokratik sistemin korunması ve geliştirilmesi açısından Anadolu basınının bu çabası ve üstün gayretinin artık hak ettiği noktaya getirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Bizi burada toplamaya vesile olan İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU’ya teşekkür ediyorum.” dedi.
HER TÜRLÜ İSTİSMARA AÇIK HALE GELDİ
Türkiye Gazeteciler Konfederasyon Başkanı Nuri KOLAYLI ise, “Amacımız mesleki sorunları dile getirmek ve kamuoyu ile paylaşmak. 23. Başkanlar Kurulu toplantısında bizlere ev sahipliği yaparak ağırlayan TGC Başkanı Ersen KÜÇÜK ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Sorunları ele alarak çözüm geliştireceğiz. Yaklaşık 45 yıllık meslek yaşantımda sorunlar ile karşılaşsam ilk yanıt özgürlük olmuştur. Haberciliğin olmazsa olmaz birinci koşuludur. Demokrasilerin gelişmesi açısından ülkemizde darbe yıllarından bu yana değişmeyen basın özgürlüğünü kısıtlayan maddeler vardır. Özgürlük, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Temel gerekliliktir. AB uyum süreci ile başlayan yargı reformuyla 15 yılık süreçte temel kanunlarda değişiklik yapılsa da bu kapsamda değişiklikler dilediğimiz düzeyde olmamıştır. Demokratikleşme temel hak ve özgürlüklerin gelişmesi bakımından tüm iyileştirmelere rağmen mevzuatlar ve uygulamalardan sorunlar yaşandığını dile getiriyorum. İfade ve basın özgürlüğü sorunu çok boyutlu bir yaklaşımla çözümlenebilir.
Basın özgürlüğü sorununun bir nedeni de basın meslek yasasının olmamasıdır. Bu yasaya ihtiyaç duyulmaktadır. Dileyen herkes gazeteciyim diyerek mesleğe başlayabilmektedir. Hiçbir kaydı olmayan internet siteleri gazeteci istihdam edebiliyor. Her türlü istismara açık hale geliyor. Şantaj ve tehdit aracı olarak kullanılabiliyor. Yasal düzenleme bulunmuyor. Bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen meslek yasasının günümüz koşullarına uygun olarak yeniden çıkarılmalıdır. Geniş bir katılımla meslek yasası ülkemize kazandırılabilir. Elektronik ortamda yapılan habercilikte sorun yaşanıyor. İnternet haberciliği büyük bir gelişim gösterdi. Kurumsal internet haber siteleri yayınlarına başlayarak sektöre renk kattılar ama bunun yanında kopyala yapıştırdan öteye gitmeyen haber siteleri de boy gösteremeye başladı. Daha da artıyorlar ve internet medyasının düzenlemeye ihtiyacı var.” dedi.
YASA YENİDEN ELE ALINMALIDIR
KOLAYLI şöyle devam etti: “Gazetecilik mesleği basın kartına bağlı olmadan yapılan ağır bi iş olarak kabul edilmeli anayasal güvenlik haklarının hizmet süresi geri verilmelidir. 212 yasaya tabi olan herkes yararlanabiliyordu. Meslektaşlarımızın tümü gazeteci olarak sayılmalı. Yerel medya borç yükü altından almıştır. Yasa yeniden ele alınmalıdır.”
YEREL BASIN ZORUNLU GİDERLERİ DAHİ ÖDEYEMİYOR
“Medya kuruluşlarının, özellikle yerel basının korona virüs salgını nedeniyle ilanları durdu. Tiraj gelirleri yüzde 80’lere varan oranlarda geriledi. Firmalar reklamları tamamen durdururken basın ilan üzerinden alınan ilanlarda da yüzde 90’lara varan oranlarda azaldı. Medya kuruluşları çalışanlarının maaşlarının ödenmesi bir yana zorunlu giderleri daha ödeyemiyor. Destekler çeşitlendirilerek devam ettirilmeli. Ekim ayında Ankara’da yoğun bir görülme trafiğinden çıktık. Ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdik. Bazı kanunlarda değişiklik yapılması konusunda görüşlerimizi aktardık.
Pandemide zor bir süreçten geçen yerel basının desteklenmesi gerekirken yıllık 50 milyon lira gelir kaybına uğrayacağına dikkat çektik. Resmi ilanların yerel basın için önem taşıdığını belirttik. Dosya olarak sunduğumuz dosyada yerel gazetelerin basın ilan gelirlerinin çeşitli şekilde devlete geri döndüğünü de söyledik. Önermeyle değişildi ve teklif basına zarar vermeyecek şekilde kabul edildi. Destek veren tüm cemiyet başkanlarımıza sonsuz teşekkürler ediyorum.”