Avukat Ali Aydemir Depsaş Enerjinin 1 Temmuz itibariyle borcu olan tarımsal sulama abonelerine elektrik verilmeyeceği yönündeki açıklamasına tepki gösterdi.
Sosyal medya platformu Facebook üzerinden açıklama yapan Ali Aydemir, 2020 yazında uygulanan hukuksuzluğun tekrar edileceğini belirterek şunları söyledi: “Depsaş tarafından 29.06.2021 tarihinde yapılan açıklamada; 2020 yılı yaz aylarında DEDAŞ tarafından işlenen suçların yapılan hukuksuzlukların tekrar edileceği ve ana hattan toplu kesintiler yapılacağı belirtilmiştir.
– DEDAŞ tarafından 2020 yılında bu hukuksuz sistem ilk defa uygulanmaya çalışıldığında tarafımızca bu konu hem asliye hukukta dava edilmiş hem de sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan davalarda mahkeme tarafından yapılan yargılamalar neticesinde jeneratör uygulamasının ve toplu kesintilerin yasaya aykırı olduğuna hükmederek davalarımızı kabul etmiştir. Bu dosyalarda halen yargılamalar devam etmekte olup, bağımsız yargının verdiği bu kararları işlevsiz hale getirecek yeni elektrik kesintilerin hem cezai hem de hukuki sorumluluk gerektirir.
– DEDAŞ il Müdürü Memet BULUT ve Dedaş İlçe Müdürü Kenan POLAT hakkında yapılan toplu kesintilerden dolayı; TCK m.113 hükmünde düzenlenen kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçu nedeniyle; 175 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmış olup bu dava Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesinde derdesttir. Bu dosyada her ne kadar Memet bulut ve Kenan Polat suçu üstlenmişler ise de; bu şahıslar şirketten tasfiye edildikten sonra yapılacak yeni kesintiler bu suçun asıl faillerinin şirket yönetim kurulu üyeleri ve şirketin sahibi olduğu ve olacağına hukuki karine teşkil edecektir. Bu durum asıl faillerin da bu dosyada yargılanmalarını gerektirecektir.
-Yargı mercilerince verilen İhtiyati tedbir kararlarının Diyarbakır Bölge Adliye Dairesince Onandığını çok iyi bilmekte olan Dedaş ve bağlı şirketleri yeniden toplu kesinti yoluna gider ise bağımsız yargının verdiği bu ihtiyati tedbir Kararlarının ilişkin olduğu Dikmen -1 Dikmen-2 ve TM 380 trafo merkezlerinden enerji alan Kızıltepe’nin bütün köyleri için icra daireleri vasıtasıyla tedbir kararları uygulanmak suretiyle enerji yargı mercileri kanalıyla sağlanacaktır.
– Bu noktada öncelikle il ve ilçe müdürlerine bir hatırlatma babında şunu ifade etmek istiyoruz. Geçen yıl işlenen suçun asıl failleri olduğunu bildiğimiz DEDAŞ Genel Müdürü ve yönetim kurulu üyeleri savcılık dosyasında kararı kendilerinin aldığını söylemeye dahi cesaret edememiş ve bütün sorumluluğu talimatları altındaki bir İl Müdürü ve İlçe Müdürüne yıkmışlardı. Bu suçu üstlenmelerinden sonra da onları görevlerinden alarak ödüllendirmişlerdi. Şimdi ilimizde görev yapmakta olan il ve ilçe müdürlerine seslenmek istiyoruz; size bu talimatları veren müdürlerinizin ve yönetim kurulu üyelerinin yüreği varsa kararların altına doğrudan imza atıp sorumlulukları kendileri üstlensinler; ve talimatları altındaki kişileri kullanmaktan vazgeçsinler. Siz kendinizi onlara kullandırmayın ki ancak kerbelada örneği görülen bu zulüm ve vahşetin gerçek failleri hukuk önünde hesap verebilsinler. Siz onlara kalkan olmaktan vazgeçin ki on binlerce insanı 50 dereceyi bulan sıcaklarda elektriksiz ve susuz bırakabilecek kadar vicdansızlaşabilen bu şahısların gerçek kimlikleri gün yüzüne çıksın ve kamuoyunca tanınabilsin.
– Son olarak 1 Temmuz itibariyle ana hatlardan elektrik kesintisi yoluna gidilmesi halinde; halen yargılaması devam eden köylerde oturan binlerce çiftçi ve ailesi hemşehrilerimizin 3 Temmuzdan itibaren Bağımsız yargının verdiği kararları hiçe sayacak şekilde suç işlemeye kasteden ; DEDAŞ İl Müdürü Halil HOMAN, DEPSAŞ İL Müdürü Turan ÖZDEMİR başta olmak üzere asıl talimat sahipleri olan DEDAŞ Genel Müdürü Yaşar ARVAS, Dicle EPSAŞ Genel Müdürü Avni DOĞAN ile Eksim Holding yönetim kurulu başkanı Abdullah TİVNİKLİ ve diğer tüm sorumlular hakkında tarafımızca binlerce suç duyurusu yapılacağını ve kendilerini yargının üstünde gören bu anlayışın temsilcisi bu şahısların yargılanmaları ve hukuk önünde hesap vermeleri için gerek ulusal gerek ise bir insanlık suçu olan bu eylemleri için Uluslararası Yargı mercileri dahil tüm yasal hakların kullanılacağını kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”