Movapark Düğün Salonunda yapılan kongreye Deva Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Medeni Yılmaz, Mardin İl Başkanı Mesut Aydoğan, Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, Siirt İl Başkanı Umut Dayanan, Kızıltepe İlçe Başkanı Sedat Ege ve Mardin ilçe başkanlı ile çok sayıda davetli katıldı.
Kongrede İlçe Başkanlığına seçilen Sedat Ege, “Medeniyetlerin beşiği, Kadim Mezopotamya topraklarının artık DEVA’sı olduğunu buradan ilan ediyoruz. Ülkemiz bugün ne yazık ki zor zamanlardan geçiyor. Bu zor zamanları aşabilmemizin yegane yolu; özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasi atılımını gerçekleştirmemizden geçmektedir. Bizim için aktif katılımcı demokrasinin sağlanabilmesinin yolu temel hak ve özgürlüklerin teminat altında olması şartına bağlıdır. Hiç kimsenin görüş ve düşüncelerini açıklarken ve yasal haklarını kullanırken, görevini ifa ederken tereddüt yaşamayacağı bir toplum arzusu içerisindeyiz. Fakat gelinen noktada fikir ve ifade özgürlüğü gibi en temel hakların teminat altında olmadığını görüyoruz. Fikir ve ifade özgürlüğünün ve diğer temel hakların teminatı olması beklenen yargı maalesef bağımsızlığını yerine getirecek durumda değildir. Tüm bu sorunlar adaletin tesisi, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin sağlanmasıyla kökünden çözülecektir.” dedi.
“Ekonomik sorunlar had safhada”
Türkiye’de ekonomik sorunların had safhaya ulaştığını ifade eden Ege, “Yoksulluğun adeta başını alıp gittiği bir süreçten geçiyoruz. ‘Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir’ diyen peygamberin ümmeti iken bugün Ülkemizde binlerce insan açlıktan intihar etmiştir. Bir anne düşünün ki fön makinesini çocukları ısınsın diye yaktıktan sonra çocuklarının karnını doyuramadığı için intihar etsin. Bu düşünceyi aklımdan çıkaramıyorum. Şuan elimizi taşın altına koymamızın en önemli sebeplerinden birisi de budur. İstiyoruz ki her birey insan onuruna yakışır şekilde karnı tok ve muhtaç olmayacak şekilde yaşasın. Derdimiz de tasamız da budur. Komşularımız aç yatarken biz tok yatamazdık. Bu yüzden buradayız ve DEVA’yı ilan ediyoruz. Partimiz tüm politikalarıyla artan işsizliğin ve ekonomik bozulmanın önüne geçecektir. Vatandaşlarımızın işsizlik problemi çözülmedikçe ekonomik bozulmanın önüne geçmek mümkün değildir. Bu nedenle partimiz orta ve küçük ölçekli işletmelerin desteklenmesi, istihdamın artırılması, asgari yaşam standartlarının sağlanması noktasında çözüm sunacaktır. Bunu sağlamanın yegâne yolu üretim ve reformdur. Partimiz üretim ve reform hareketiyle bu sorunu kökten çözecek kabiliyete sahiptir.” diye konuştu.
Ege konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin ekonomik sorunlarının yanında şehrimizin ve bölgemizin de ciddi sorunları bulunmaktadır.
Ekonomik anlamda Ülkemizin tarım ekonomisine oldukça önemli derecede katkı sağlayan Mezopotamya topraklarında çiftçilik yapmanın oldukça zorlaştığı ortadadır.
Tarım ürünlerinin girdi ve çıktıları birbirlerini karşılamamaktadır.
Adeta kangren halini alan elektrik problemi dolayısıyla çiftçilik ve çiftçilerimiz kaderine terk edilmiş vaziyettedir.
Özellikle elektrik dağıtım işinin özelleştirilmesi çiftçilerle elektrik dağıtım şirketini karşı karşıya getirmiştir.
Bu problemlerin üstesinden geleceğimizden eminiz. Hiç kimsenin milli servetimiz olan tarım ekonomisini yok etmesine müsaade etmeyeceğiz.
Yıllardır şehrimizde çözüm bekleyen en temel şeylerden birisi de yol sorunudur. Bugün İlçemizin sokakları tarumar haldedir.
Arabayla yolculuk başka hiçbir yerde bu denli zor olmamıştır.
Defalarca yapılıp tekrardan yıkılan bu yollar çözüm o denli basit olmasına rağmen adeta büyük bir sorun gibi karşımızdadır. İlçemizin bu tür bir derdi 21. Yy Türkiye’sinde olmamalıdır bu durum kabul edilemezdir.
Ülkemizin ve vatandaşlarımızın tüm sorunlarının üstesinden gelebilmesi için birlik ve bütünlüğün sağlanması zorunluluk teşkil etmektedir.
Hiç kimsenin din, dil, renk ve ırk ayrımına tabi tutulmayacağını belirtmek isteriz.
Hiçbir sorunun siyaset dışı çözüleceğine inanmıyoruz.
Bölgemizin ve ülkemizin bir diğer gerçeği ise Kürt sorunudur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm vatandaşları yüzlerce yıldır kardeşçe bir arada yaşamıştır.
Hem savaşta hem de barışta birbirinden kopmayan tek vücut mücadele eden iki halk tüm sorunları birlikte atlatacaktır.
Başta anadilde eğitim olmak üzere Kürt vatandaşlar dahil olmak üzere hiç kimsenin mağdur edilmeyeceğini açıkça ifade etmeliyiz.
Kürt sorunu barışçıl yöntemlerle ve siyaset dahilinde çözülecektir.
Kürt sorunu olarak belirtilen sorun Kürt vatandaşlarımızın demokratik hak, özgürlük ve eşit vatandaşlık taleplerinin karşılanmasıyla ilgilidir.
Bunlar karşılandığında ortada hiçbir sorun kalmayacaktır. Kardeşlik ve birlik, beraberliğimiz bu sorunun altından kalkmamıza yeteceği aşikardır.
Sorunlarımızı ve çözümlerini tespit ederken şunu da önemle belirtmeliyim ki tüm bu işlerimizde her aşamada şeffaf olacağız.
Sorunları ve çözümleri sahipleneceğiz.
Ülkemizin en ücra köşesinde ki sorunlar bizim sorunumuz olacak ve bunu özümseyeceğiz. Hz Ömer bir sözünde “Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer'den sorulur” demiştir.
Neticeten konuşmamı bitirirken şunu ifade etmeliyim ki biz Şehrimize ve Türkiyemize DERT değil DEVA olmaya geliyoruz. Beni dinlediğiniz için teşekkür eder saygılarımı sunarım.”