Yukarı Mezopotamya’nın en ünlü tarihi yapıtlarından biri olan Deyrulzafaran Manastırı, Mardin’e 5-10 dakikalık mesafede. Süryani Kadim cemaatinin dini eğitim merkezi olan manastır, 4. yüzyıla tarihlendirilir. Manastır halen Süryani Kilisesi’nin önemli merkezlerinden biri olarak faal durumda.
Manastır, güneşe tapan Şemsiler’e ait Güneş Tapınağı ile Romalılar tarafından kale olarak kullanılan alanın üzerine kurulmuş. 1932'ye kadar 640 yıl boyunca Süryani Ortodoks patriklerinin ikamet yeri olan ve üç kattan oluşan manastır, 5. yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklentilerle bugünkü haline 18. yüzyılda gelmiş.
Metropolit Aziz Hananyo tarafından 793 yılından itibaren büyük bir tadilat yaptırılan manastır, bir süre onun adıyla anılır. Çevresinde yetiştirilen safran bitkisi nedeniyle manastırın adı daha sonra Safran Manastırı (Deyrulzafaran) olmuştur. Deyrulzafaran ismi, Arapçada manastır anlamına gelen “deyr” ve safran anlamına gelen “zaferan” kelimelerinden gelmiştir.
1876 yılında dönemin patriği tarafından İngiltere'den satın alınan bölgenin ilk matbaası manastıra getirilerek, 1969 yılına kadar Süryanice, Arapça, Osmanlıca ve Türkçe kitaplar bu burada basılmış. Kubbeleri, kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekânlardaki taş nakışları ile güzel bir mimarlık örneği olan manastırda, o dönemden kalma mozaikler bugün de görülebilmekte. Çeşitli devirlere ait üç ibadethanenin bulunduğu manastırda, 52 Süryani Patriğinin mezarları da yer alıyor. Deyrulzafaran Manastırı’nın içinde, Şemsi Tapınağı, Mor Honanyo Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Mor Petrus Kilisesi, Azizler Mezarlığı, Divanhane ve rahip odaları bulunmaktadır.