Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Devrim Demir ve Ahmet Türk, 30 Haziran gecesi Kayseri’de başlayarak birçok kentte Suriyeli Göçmenlere yönelik gerçekleştirilen linçe karşı yazılı basın açıklamasında bulundu.
Açıklamada, binlerce yıldır tüm dünyada ve özellikle Ortadoğu’da yaşanan savaşlardan kaynaklı gelişen göçlerin, insanlığın en çok utanç verici tablosu olduğu belirtildi.
Egemen güçlerin menfaat ve iktidarları için çıkardıkları savaşın ağır faturasını sivil halkın canlarıyla, mallarıyla ödediğine dikkat çekilen açıklama, şöyle devam etti: ‘‘Bu yaşananlar sadece savaşın yaşandığı yeri değil özünde tüm insanları ve insani değerleri etkiliyor. Yaşanan bu tahribatların sonuçlarından halk doğrudan etkilenmektedir. Yıllardır Suriye’de yaşanan savaşa tanıklık etmekteyiz. Savaşın yaşandığı bu bölgeden birçok insan şüphesiz kendi evlerini, üzerinde doğup büyüdükleri toprakları bırakıp, geldiler. Zorunlu göçün bir tercih olmadığını bilmek gerekir. Göç etmek zorunda kalan insanlar ile dayanışma içerisinde olmak temel hak ve özgürlükler bir yana dursun bizim en temel insani sorumluluklarımızdandır.’’
-‘Saldırılar insanlık dışı’
Münferit bir olaydan tüm Suriyeli göçmenlerin sorumlu tutulmaması gerektiği belirtilen açıklamada, ‘30 Haziran gecesi Kayseri’de başlayan ve sonrasında birçok ile sıçrayan olaylar bizleri derinden üzmektedir. Bireysel suçları bir halka ve topluma mal edip linçe varan, insanlık suçu olacak bir boyuta tırmandırmak, bizi üzmekle birlikte kaygılandırmaktadır. Yaşanan münferit bir olaydan dolayı Suriyeli göçmenlere karşı topyekün bir şekilde gelişen saldırılar insanlık dışıdır. Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve nefret söylemleri, toplumu ayrıştırmaktan başka bir işe yaramaz.’’ denildi.
-‘Irkçılığın değil mağdur olan göçmenlerin yanında olmalıyız’
Açıklama şöyle devam etti: ‘‘Savaştan kaçan insanların evlerini, işyerlerini, arabalarını yakmak, kadın, çocuk, yaşlı demeden insanları öldürmeye teşebbüs etmek, kabul edilir bir durum değildir. Bu yaşananları kınıyoruz. Irkçılığın, ayrımcılığın, göçmen düşmanlığının ve körüklenen nefretin değil, göçmenlerin yanında olmalıyız! İnsanları karşı karşıya getiren yaklaşım ve eylemlerden kaçınmalıyız. Bu konuda halkımızın sağduyusuna güveniyor, olası tahrik ve provokasyonlara prim vermeyeceğine inanıyoruz. Göçmenlere yönelik saldırıların bir an önce son bulması ve bu tür olayların tekrarlanmaması için yetkilileri göreve çağırıyor, hukukun üstünlüğünün her koşulda korunması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Birlik ve beraberlik içinde, barış dolu bir gelecek temennisiyle.’