Genel Merkezi Diyarbakır’da bulunan Toplumsal mutabakat Derneğinin düşünce ve toplumsal Adalet için Sivil ombudsmanlık ilkesinden hareket eden 41 kişilik kurucular kurulu yeni yönetimi ve Genel Başkanı seçti.
Toplumsal Mutabakat Derneği 1. Olağan Kongresinde Genel Başkanlığa seçilen Kurucu Başkan Mahmut Şimşek, Şüphesiz her iktidarın, devletin bekası kadar, sivil demokrasinin bekası, kendi siyasi iktidarının bekası, beraber yaşadığı kimliklerin, inançların ve özgürlüklerin de bekası ve garantörü olduğunu savundu.
Genel Merkezi Diyarbakır’da bulunan Toplumsal mutabakat Derneğinin düşünce ve toplumsal Adalet için Sivil ombudsmanlık ilkesinden hareket eden 41 kişilik kurucular kurulu yeni yönetimi ve Genel Başkanı seçti.
15 kişiden oluşan yönetimde bölgenin ve Diyarbakır’ın aydın ve seçkinlerinden oluştuğu gözlendi. Divan Başkanlığını Mehmet Sait Akyıldız’ın yaptığı kongrede GÜNSİAD eski genel başkanlarından Bedrettin Karaboğa Dicle Üniversitesi eski Genel Sekreteri Hacı Yılmaz, Siyası Analist Mahmut Şimşek, Doktor, Avukat, Psikolog iş insanları ve gençlerden oluşan zengin bir kadro dikkati çekti.
“DÜNYA VE ÜLKEMİZİN İNSANLARI YALNIZLIK SENDROMU YAŞIYOR”
Seçimde Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanlığına seçilen Bölgemizde siyasi analizleri ile tanınmış bir isim olan Şimşek, Dünyanın ve ülkenin insanları, sağlık ve ekonomik zorluklar nedeniyle adeta yalnızlık sendromu yaşadığını ifade ederek, “Böyle zor bir dönemde yaşadığınız yerin dertleriyle hemhal olan sizler el ele verdiniz ve bugüne geldik, Toplumsal Mutabakat Derneğimizi kurduk. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İlk toplantımızı da şu şiarımızla açtığımızı hatırlıyorum:” Siyasi görüşümüz ne olursa olsun. Derneğimizden içeri girdiğimizde siyasi görüşümüzü şapkamızı vestiyere asar gibi asarak, siyaset üstü, toplumsal mutabakatlı bir düşünceyle içeri gireceğiz.” sözünde karar kılmıştık. Bugüne kadar gösterdiğiniz bu saygı iklimi için de hepinize minnettarım” dedi.
“GÜCE DAYALI KAOTİK ORTAMLAR ALDI BAŞINI GİDİYOR”
Dünyada güce dayalı kaotik ortamların aldı başını gittiğini ve denetlenemediğine işaret eden Şimşek, “Bilinmeyen silahlı paramiliter aykırı uçlar, mantar gibi başka başka kimlikler içinde boy gösteriyor. Doğa yangınlarla, insan savaşlarla, hastalıklarla adeta katlediliyor. Yeni Dünya düzeninin sahipleri, 20 Yıl önce 11 Eylül hareketinden sorumlu tuttuğu Bin Laden’in El Kaidesini bahane ederek” kalıcı özgürlük” sloganıyla Afganistan’daydı… Nato destekli Amerika 20 yıl sonra başka bir silahlı, radikal ve heterojen Müslüman bilinen Taliban grubuyla, Katar’da ikili bir anlaşma yaparak ülke yönetimini ve elindeki silahları bile ona bıraktı. Amerika ‘nın İkinci Ortadoğu olarak gördüğü Avrasya bölgesinin göbeğindeki Afganistan’dan neden vazgeçtiğini ve tasını tarağını niye toplayıp çıktığını bilmiyoruz. Ama, dünün yerli teröristi Taliban’ı Afganistan’da niye yönetime getirdi? Acaba Taliban’da Amerika’nın daha önce Ortadoğu’da ucuz savaş maliyeti taktiği ile bulduğu benzerleri gibi,”kullan at” silahlı bir müttefiki mi olacak? Bilinmiyor. Devlet yönetme donanımı olmayan Taliban’ın kendisinden ziyade şer’i düşüncesini ne kadar reforme edecek? Ülkedeki DAİŞ gibi radikal hareketleri nasıl bertaraf edecek? Yarım düzineye yakın yerli Halkları nasıl ikna edecek? İstikrar için yerel bir ittifakı nasıl sağlayacak? Dünya gibi biz de bu ve benzeri çok bilinmeyenli gelişmeleri endişeyle izlemekteyiz” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞ İRADESİNE GÜVENMEYE BIRAKTIĞI SÖYLENEMEZ”
Toplumsal Mutabakat Derneği Genel Başkanı Şimşek, Türkiye’de de hendek çukur günlerinden ve 15 Temmuz ihanetinden sonra göreceli olarak devletin güvenliği ve kimlik siyaseti yerini henüz demokratik anlayışlara ve vatandaş iradesine güvenmeye bıraktığı söylenemediğine işaret ederek, şöyle dedi:
“Bu sürecin uzama sebebi elbette halkımız değil. Buna sebep, biraz da muhalefet partilerinin başkanlık sisteminin alt yapısında olması gereken yasalar için mücadele edecekleri yerde, başkanlık sistemini öcü görmeye ve göstermekle yetinmeleridir. Sanki, sistemin değiştiğinden habersizler ve varsa yoksa eski parlamentarist sisteme dönüşe dört elle sarılmalarıdır. Yeni demokrasi hamleleri yerine egemen milliyetçiliğin hamasetini onlarda ayrı kulvarlara taşıyarak kitleleri uyutmaya devam ediyorlar. Ultra milliyetçiliğin gazı alınamıyor. Cezaları kesinleşen 28 Şubatçı Generaller tutuklandı. Ama müesses nizam yeniden ve sessizce yapılanıyor. Silahlı, terör tanımlı PKK bir hayli yara alsa da şimdilik sınır ötesinde, ama olduğu yerde istikrarı bozmaya devam ediyor. PKK ile bölgede hendek çukur eylemlerini organize ederek, iktidar partisinden görünüp iktidar içinde iktidar olmaya çalışan, bu yetmeyince ihanetini darbeye kadar vardıran FETÖ varakparelerinin varlık tehlikesinin boyutu hâlâ hesaplanamıyor. Tek hücreli, çok bilinmeyenli bir virüs olarak içimizde yaşamına devam ediyor”
“BALIK HAFIZALI DEĞİLİZ”
2023 seçimlerine giderken genel ve yerel ekonomik, demokratik olumsuzlukların vatandaşı Covid-19 kadar gerdiğini belirten Şimşek, şunları söyledi:
“Şüphesiz balık hafızalı değiliz. Tüm siyasetlerin ve bu iktidarın bugüne gelene kadar Kürt Haklarını ve ülkedeki Müslüman yaşayış biçimiyle ilgili reformlarını, değişim ve dönüşümlerini sosyal ve ekonomik yaşamın her alanında yaptıklarını, yapmak istediklerini ve yapamadıklarını da niye yapamadığını her vicdan sahibi kadar biliyoruz”
“İKTİDARIN BUGÜNKÜ DURGUNLUK POLİTİKALARININ TEMEL SEBEPLERİNİN BAŞINDA…”
İktidarın bugünkü durgunluk politikalarının temel sebeplerinin başında Yeni Dünya düzeni sahiplerinin Arap baharıyla Ortadoğu’da yarattığı kanlı cehennem sofrasında yerini ve konumunu bilmek isteyen Türkiye’ye uygulanan ekonomik kota ve dolar kur oyunlarından ülke ekonomisinin çökertilmek istenmesinden, Suriye’den, Iraktan, Afrika ülkelerinden ve Afganistan’dan geleceklerle sayıları 6 milyonu geçmesi beklenen insan göçünün canlı tusunamisinin altında bırakılma ihtimali göze çarpan sebepler sayılabilir.
“SİYASİ PARTİLER YAN YANA GELMEMELERİ ACI BİR GERÇEKTİR”
Buna karşın, iktidar partisi dahil tüm siyasi partilerimiz ülkenin standart toplumsal gömleğinin düğmelerini demokrasi ilmiğine geçirecek şartları oluşturmak için bile yan yana gelmedikleri acı bir gerçektir. Şüphesiz yukarıdaki olumlu ve olumsuzlukları belirtirken biz siyasi parti değiliz, ama ülkemizin toplumsal çelişkilerini azaltmak ve adaletli bir mutabakat sağlamak için, kendimizce değerlendirmeler yapmak, düşünce üretmek ve siyasetlerin yol işaretlerine pozitif katkı sunmakla mükellefiz. Daha iyi bir yaşam için demokrasi, adalet ve toplumsal mutabakat yolunda tüm sivil unsurlarla bir araya gelmek, diyalog sağlamak kendini dayatıyor. Bir başka deyişle; “Sempati ile antipati arasındaki gerginlikle yönetilen ülkelerde nefret ekilip, kaos biçilmesi kolaydır. Toplumsal barış ve yumuşamayı sağlamak ve yaşatmak zordur. Bu gerginlikleri ve çatışmaları ancak aydınlar, kanaat insanları, sivil toplum kuruluşları (STK), demokratik kitle kuruluşları (DKK), Vakıflar ve Dini Cemaatlerin Birliği yumuşatabilir.” Tezini bu anlamda savunuyor ve destekliyoruz”
ÜLKEDEKİ TÜM SİVİL DEMOKRATİK YAPILANMALARA ÇAĞRI
Şimşek, Toplumsal Mutabakat Derneği olarak, Diyarbakır’da bölgede ve ülkedeki tüm sivil demokratik yapılanmalara şu çağrılarda bulundu:
“Herhangi bir siyasetle değil, adaletli gerçek demokrasiye varmak isteyenlerle olgun bir çatıyı, Sivil Ombudsman Platformu’nu oluşturmaya kararlıyız. Amacımız ve çıkarsız varoluş sebebimiz kamu ile sivil kamuoyu arasında, sivil ile sivil arasında, sivillerle siyasetler arasındaki tüm olumsuzluklar karşısında cesaretle empati ekerek, diyalog üreterek, barışı, adaleti ve istikrarı ülke sathında sağlamaya katkı sunmaktır.
“KİMLİK VE ALAN HAKİMİYETİ ÇELİŞKİSİYLE YAŞAMAK YERİNE İYİ BİR YAŞAM STANDARDINI BULUNMAK HEDEFLENMELİDİR”
Ülkede kimlik siyaseti ve alan hâkimiyeti çelişkisiyle yaşamak yerine, erişilebilir demokratik haklar ve iyi bir yaşam standardını bulmak hedeflenmelidir. Farklılıklar demokratik birliğimizin zenginliği olmalı, kuvvetler çatışmasına dönüşmemelidir. Bu nedenle, devlet kapsayıcı hakem devlet olursa, sivil iktidarları vasıtasıyla adaletli olma uygulamalarını daha iyi görebileceğine inanıyoruz.
“SOSYO-EKONOMİK VE DEMOKRATİK REFORMLARA İHTİYACIMIZ VAR”
Ülkede başkanlık sistemini destekleyen yeni, zero bir Anayasa ve Başkanlığın yerel yönetimler yasaları muhtemelen 2023 seçimleri sonrasına kaldı. Buna rağmen kısa sürede ülkemizi ve bölgemizi rahatlatacak, pratikte acilen uygulanacak sosyo ekonomik, demokratik reformlara ihtiyacımız var. Kucaklayıcı ılıman bir siyaset izleyecek iktidar kadar, bu reformları ülke sathında ortak akılla ele alacak bir muhalefet anlayışına ihtiyacımız var ve henüz bunları yapmaya az da olsa zaman var.
“HER İKTİDAR DEVLETİN BEKASI KADAR…”
Şüphesiz her iktidar, devletin bekası kadar, sivil demokrasinin bekası, kendi siyasi iktidarının bekası, beraber yaşadığı kimliklerin, inançların ve özgürlüklerin de bekası ve garantörüdür.
“PARTİ DEVLETİ OLMAYIN!”
Tüm siyasi partilere de seslenen Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
“İster İktidar olun, ister muhalefet… Devleti yaşatın, ama devletin partisi olmayın. Partinizden yana olun, ama parti devleti olmayın ki, her vatandaş sizi hizmet amacıyla getirdiği yerde arayınca bulabilsin.” Her üye arkadaşımızın, bulunduğu ortamda duruşuyla toplumsal mutabakat için bir sembol olduğunu, yaşamında attığı her adımda disiplinli, güvenli, anlayışlı, başarılı ve fedakar duruşuyla ülkesini, ailesini ve bizleri, TMD’yi temsil ettiğinin bilincinde olduğuna, olacağına inanıyorum. Ülkemizde eşitliğin ve kardeşliğin sağlanması için, toplumsal mutabakat yolunda, demokrasi yolunda oluşturduğunuz bu birlik için, hepinizi sevgi, saygı ve onurla selamlıyorum”