Kızıltepe ilçesinde bir grup mahalli kıyafetler içinde eski serê salê kutlamasını canlandırıp şarkılar eşliğinde oynayıp eğlendiler.
Kızıltepe’nin kalbi konumundaki Cumhuriyet meydanında yaşanan etkinlikte kimliği belirsiz 6 kişiden oluşan bir grup mahalli kıyafetler içinde meydanın ortasında toplanıp türkü seslendirip oynamaya başlaması çevrede şaşkınlık yarattı.
Çevrede bulunanların şaşkın bakışları arasında rahat tavırları ile dikkat çeken ve seslendirdikleri delalım türküsü ile oynayan grubu görüntüleyenler sosyal medya hesaplarından paylaşarak gösteriyi takipçileri ile paylaştı.
Televizyon olmayan dönemlerde yeni yılın gelişini karşılamak için yapılan eğlencelerden biri olan ve serê salê (yılbaşı) adı verilen bu örf adeti yeniden topluma hatırlatan 6 kişilik mahalli kıyafetli grup daha sonra meydandan ayrıldı.
Meydandaki bu gösteriyi görüntüleyen çevre esnaflarından biri olan Safir Cafe sahibi Cesur Tatlıcıoğlu gösteride yer alan grubun özgüvenlerini överek, “ Eskiden yapılan bizim örf adetler vardı yılbaşında serê salê sanırım kafalarına esmiş onu örnek alıp yapmışlar ama özgüven patlamış güzel ama sanırım iyi stres atmışlar.” İfadelerinde bulundu.
’Sere Sale’ Nedir-Kimler Nasıl Kutlar?
Kürtlerin asırlardan beri 13 Ocak tarihinde yeni yılın başlangıcı olarak kutladıkları ’Sere Sale’ bu güneş takvimi Mezopotamya halklarından Sümerler ve Babiller’e kadar uzanıyor.
Takvim daha sonra Büyük İskender’in ardılları olan Selevkuslar kullanır. Selevkuslardan Sezar’ın isteğiyle Romalılara, buradan da Hristiyanlara geçmiştir. Mezopotamya halkları binlerce yıldır bu takvime göre 13 Ocak tarihini yeni yılın başlangıcı olan ’Sere Sale’ olarak kutluyor.
Sere Sale kutlamalarında kadın kılığına giren bir erkek ve erkek kılığında bir kadın ile kalike ser sle (Yılbaşı dedesi) rolünde davul zurna eşliğinde kapılar dolaşılır, gidilen evlerde maniler söylenerek, skeçler oynanır, halaylar çekilir. Ev sahipleri de sere sale ekibine evde bulunan şeker, bulgur, kuruyemiş, pestil, ceviz gibi gönlünden ne koparsa hediye olarak verir.
Son zamanlarda televizyonun hayatımıza girmesi ve şehirde yaşamın artmasıyla giderek azalan bu kültürel miras bazı kırsal alanlarda az da olsa kutlanmaya devam ediliyor.