Müzisyen ve ses sanatçısı Baran Bari de Eşka Mem U Zin klibini Mardin’de çekti.
Farklı din, dil ve kültürleri bağrında barındıran Mardin, taş konakları, görkemli evleri ile açık hava müzesini andırıyor. Mardin tescilli taş konaklarıyla film, dizi, klip ve belgesel çekimlerine ev sahibi olmaya devam ediyor. Kürt müzisyen ve ses sanatçısı Baran Bari de Eşka Mem U Zin klibini Mardin’de çekti.
Farklı din, dil ve kültürden insanların yıllarca bir arada kardeşçe yaşadığı Mardin, , yönetmenlerin yoğun ilgisi dolayısıyla adeta doğal film platosuna dönüştü. Film, dizi, belgesel ve kliplere ev sahipliği yapan Mardin şimdi de Kürt müzisyen ve ses sanatçısı Baran Bari’nin Eşka Mem U Zin klibine ev sahipliği yaptı. Klibin çekimlerini Mardinli Yönetmen İbrahim Çelik’in yaptığı klip yarın (20 Kasım) yayında olacak.
İlk klibini Mardin’de çekti
Yayın öncesi Mardingzt.com’a açıklamalarda bulunana Baran Bari, samimi açıklamalarda bulundu. Baran Bari, “6 Ağustos 1994 'de Erzurum'lu ailenin ilk çocuğu olarak doğdum. İlk eğitimimi Erzurum Kayakyolu İ.O başladım. 4. sınıfa kadar Erzurum'da , 12 yaşında ailem ile beraber İstanbul'a zorunlu göç yaptık. İlk okulu İstanbul Esenyurt İlköğretim Okulun’da bitirdim. Sonra liseyi İMKB’de tamamlayıp 'Kütahya Dumlupınar Üniversite'sinde Elektirk-elektronik mühendisliğini kazandım ve 2018 mezun oldum. 2017- 2019 arasında İnstagram adında sosyal medya platformunda kısa videolar yayınlayarak bir çok kesime kendini gösterdim. ilk Klibini Mardin 'de çekip ve klibin giriş bölümüne Sözlü Kürt Edebiyatına adını altın harflerle yazdıran Dengbej Şakiro'nun sesini kullanıp bir çok insanın dengbeji duygusunu ve farkındalığını arttırdım. Yayınlanacak olan bu en son klibimde çok büyük bir ekip ve emek verilerek izleyici ve dinleyici dosalarımızın beğenisine ve en iyisini çıkarma çabasına girdik Ekibimle bunu başardığıma inanıyorum.” dedi.
“Mardin beni kendine hayran bırakıyor”
Mardin’e hayran olduğunu anlatan Baran Bari, “Mardin Anadolu’nun ve dünyanın diğer kentlerinden ayıran ve bu denli özel kılan özelliklerinin başında şüphesiz yüzyıllar öncesine dayanan tarihini bugünlere taşıyan yapıları geliyor. Bir çok medeniyete ev sahipliği yapıp halâ ayakta duran yapıların renkleri, görünüşü, dokuları beni kendine hayran bırakıyor. Sokaklarında gezerken biran kendimi geçmiş yüz yılda hissediyorum. O dönemin Baran’ ı oluyorum bir an. Tarihe merakım ve seslendirdiğim şarkılara uyumlu olduğunu düşündüğüm için Mardin ‘i büyük bir mutlulukla beni seven, takip eden dostlarımla buluşturuyorum. “Taşın dile geldiği şehir” nede güzel bir söz işte bu yüzden MARDİN.”