DEMBİR-DER Genel Başkanı Mehmet Metiner, kentteki bir otelde düzenlediği basın toplantısında, panelin Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirileceğini söyledi.
Panelde Türkiye'nin yeni yüzyılını konuşacaklarını aktaran Metiner, bu paneli Türkiye'nin her ilinde gerçekleştirmeyi planladıklarını bildirdi.
Türkiye Yüzyılı'nı inşa sürecinde "herkesten çok Kürtlerin aktif rol oynaması gerektiğini" ifade eden Metiner, "Bunu da tabii Türk, Arap bu ülkede yaşayan diğer bütün unsurlarla işbirliği yaparak gerçekleştirmesi gerekiyor." dedi.
Cumhuriyet tarihi boyunca hiç yapılmamış, atılmamış adımları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın attığını belirten Metiner şöyle konuştu:
"Bugün Türkiye'de Kürtlerin bir kazanımı varsa, Kürt dilinin, kültürünün bir kazanımı varsa, bir halk olarak Kürt halkının varlığı devlet katında da benimsenen bir gerçekliğe dönüşmüşe bu siyasal devrimin mimarı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Dolayısıyla bu kazanımların muhafazası ve hem de yeni kazanımların elde edilebilmesi için Erdoğan liderliğinin biz Kürtler açısından teşkil ettiği önemi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Kürtlerin bir terör örgütü partisi üzerinden Erdoğan cephesine yerleşilmek istenmesi Kürt davasına ve Kürtlere yapılabilecek ihanetlerin en büyüğüdür. Kürt hassasiyetine sahip hiçbir insan Erdoğan düşmanlığı yapamaz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Kürt halkının inkar edildiği, bölge halkının korkunç baskılarının olduğu bir dönemde, yüreklice çıkıp meseleyi kendi meselesi gibi görerek çözdüğünü" söyleyen Metiner bu gerçekliğin Kürtler arasında konuşulması gerektiğine inandıklarını ifade etti.
Metiner şunları kaydetti:
"Bir terör örgütü kendisi gibi düşünmeyen Kürtleri Kürt kabul etmemekte, kendisini eleştiren Kürtleri de düşman ilan ederek yok etmeye çalışmakla zaten Kürtler arasında ciddi bir tehdit unsuru olarak durmaktadır. Tekçi bir zihniyet bugün devlet tarafından değil PKK terör örgütü üzerinden ve onun partisi üzerinden Kürt halkına giydirilmek isteniyor. Ya onların istediği gibi Kürt olursunuz, ya da imha ile ötekileştirilmeyle karşı karşıya kalırsınız. Silahlı güçler marifetiyle Kürt halkının geleceği karartılmak isteniyor. Silahları ile Kürt halkının geleceğini tayin ve tespite kalkışıyorlar. Bu kabul edilebilecek bir durum değildir. Kürtler kendi geleceklerini kendi özgür iradelerini elbette ki belirleyebilirler. O yüzden silahların gölgesinde bir gelecek tasavvuru ne demokrasi ile ne Kürt hassasiyeti ile bağdaşır. O yüzden çağrımız şudur; ey bu ülkenin Kürtleri, Türkiye Yüzyılı'nın öncü gücü olmanız gerekirken sizi eski Türkiye’nin muhafızı kılmak isteyen, size kan ve gözyaşından başka bugüne kadar hiçbir şey sağlamamış olan çevrelere artık yeter deyin."