Son yıllarda yaşanan aile içi şiddet, intiharlar, kadın cinayetleri vb. gibi trajedi boyutu yüksek olayları hemen her gün hepimiz basından görüyor, duyuyor ve şahit oluyoruz. Aile içerisinde yaşanan bu cinnet ve cinayet olayların temel ve ortak nedenlerin başında çoğunluk itibariyle eşlerin tek taraflı beyanı üzerine uzaklaştırma sonucu ailelerin parçalanmasıyla, şiddet ve cinayetlere götüren sürecin başlangıcının önemli sebeplerinden birdir.
Aile kurumunun manevi değerlerine, sadakatine ve bütünlüğüne büyük darbe vuran!, İstanbul sözleşmesinin uygulamalarından olan 6284 sayılı kanun Ak. Parti İktidarı ve o dönemde mecliste temsil edilen tüm muhalefet partilerin de katkısıyla, OYBİRLİĞİYLE yasallaştı.
Sözde bu yasanın amacı kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele edilmesiymiş. Oysa 6284 sayılı kanun yasallaştığı günden bu yana “Kadın cinayetleri, aile içi şiddet, intiharlar, boşanmalar, evlilikten uzaklaşma, fuhuş, zina ve LGBTİ gibi sapkın fillerde korkunç artış meydana geldiği ortadadır.
Seçim öncesi Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye olarak İstanbul sözleşmesinden çekildiğini açıkladı. Fakat sözleşmenin uygulamaları olan kanunlar uygulanmaya devam etmektedir. İnsan fıtratına, manevi değerlere, aile birliğine ve ülke insanımıza zarardan başka bir şey getirmeyen başta 6284 sayılı kanun olmak üzere benzer, zararlı tüm kanunların ve yasaların biran önce kaldırılması, değiştirilmesi ve yerine aileyi, bütünleştirici, manevi değerleri ve hakkaniyet çerçevesinde kadını insan hayatını ve onurunu koruyan, yaşatan yasaların, kanunların getirilmesi zaruri hale gelmiştir.
Başkan Öter Bu konuda sorumluluk ve vebal başta Ak. Parti hükümetimiz ve Türkiye büyük millet meclisi TBMM de temsil edilen siyasi partilere aittir.